Tanımlama sistemi: Çevreyi algılamaya başladığımızda devreye giren ilk sistemdir. Bu sistem,çevremizdeki olay ve nesnelere kimlik kazandırır.
Değerlendirme sistemi ise, tanımlanan olay ve nesnelere değer biçer.
1.Tanımlama sistemi nasıl çalışır?
Resmi dikkatlice inceleyin.
Beyaz kısmı zemin olarak kabul ettiğinizde iki insan şekli göreceksiniz. Siyah kısmı zemin olarak kabul ettiğinizde ise bir vazo. Bu sizin değerlendirme ve tanımlama sisteminizle alakalıdır. Nasıl tanımlar ve değerlendirirseniz ona göre değişkenlik gösterebilir.
2.Algılama hiçbir zaman nesnel olmaz.Kişiye göre değişir.
Bir şeye verdiğimiz anlam pek çok değişkenden etkilenebilir.Tokluk ve açlığı ele alalım. Eğer açsanız bir kebapçının önünden geçerken iştahınız kabarabilir, tıka basa tok iseniz mideniz bulanabilir.
Bunun gibi yüzlerce değişken insanın neyi,ne zaman nasıl algılayacağını etkiler.
3.Yaşanmış anılar ve duygular
Anlam verme sürecinde anılarımız ve duygularımız da devreye girer. Mesela; Sesi ve görüntüsü babasına benzeyen birini gören kişinin aklına babasıyla ilgili anılar gelir.
4.Anlam verme süreci nedir?
Anlam verme süreci,farkına varmadan taktığımız bir algılama gözlüğüdür. İç dünyamızı olduğu kadar dış dünyamızı da bu gözlükle görürüz.Ve birçok kişi bu anlam sürecinin farkında değildir.
İnsan beyni,olay ve nesneleri tanımlıyor ve bu tanıma göre değerlendirip anlam veriyor. Bu değerlere göre de kararlar veriyor. Bu kararlara göre yaptığımız davranışlar da hayat da belli sonuçlar doğuruyor. Anlam verme sürecini iyi bilen bir insan gelişime açık yönleri fark eder ve bu yönler hakkında farkındalığa sahip olur.
5.Empoze eden değerlendirme sistemleri
Aile,okul, eğitim ve sağlık hizmeti,adalet ve güvenlik sistemi gibi toplumun her bir kurumunun kendine ait bir Değerlendirme sistemi vardır ve kendiyle ilişki içine giren herkese farkına vardırmadan kendi değerlendirme sistemini empoze eder. Danimarka-Rize-İnek kalıbıyla dünyayı görün der.